Ana içeriğe atla

Öne Çıkan Yayın

İNSAN ÖTEKİYLE VAR OLUR.. EDEBİYAT İSE İNSANLA..

  ‘Edebiyat nedir ? ‘sorusuna verebileceğimiz bir tanımdan da öte yaşamın bir çeşit delili, tarifi yaşamın sınırlandıran insanoğlunun sonsuzluğunun bir parçasıdır edebiyat. Yeni keşfedilen bir kıta, yemeğe atılan farklı bir baharatın etkisini diğer insanlar üzerinde vuku bulmasıdır. Değişmez, yenilenemez şartlar – olasılıklara karşı atılan bir darbenin parçası, mutlak kararlara karşı imzalanan kağıt parçasıdır. Varlıkla var olur, insanla değişir, ötekileşir, aktarımı sağlanır. Nefesle izah olunan, mürekkeple belirginleşir, insanların üzerindeki tesirinin bir parçası ise kağıtta kalan izlerdir. Bulanıklaşan, kuruyup eskiyen ama her defasında hissedilen. Edebiyat hissedilir, mantığın katmanlarına çıkabilmek için zahir olunan gönülle aşikar nasıl olursa. İnsanı var eder. Görülmeyeni, durulmayanı, anlatılamayanı anlatır her satırında. Terry Eagleton’un Edebiyat kuramı kitabında (1983 ) ‘’ Sağlam ve değişmez değerleri olan ve birtakım ortak özellikleri paylaşan eserler anlamında bir...

MİTLER HAYATIMIZIN NERESİNDE..


 Dünya üzerinde tek bir canlının bulunmadığı, düzensiz, sıkışık, tekdüze bir çizgide başlayan hayat,  erliğin ağzından toprakların dökülmesiyle yavaş yavaş şeklini almaya, dağlar, tepeler oluşmaya , suyun üzerinde şekillenen iki cisim , evrenin kaostan kozmaza doğru yolculuğunun il adımıydı. Yaratılış destanında dünyada hiçbir şey yokken sadece su , Ülgen( Tanrı) ve Erlik(Şeytan)'in bulunduğunu, Tanrı'nın 'Ol' demesiyle diğer cansız ve canlı varlıkların oluşmaya başladığını söyleyebiliriz. Yaratılış destanları farklı şekillerde ortaya çıkmasının yanı sıra dünyayla tanışma genel olarak böyle gerçekleştirmiştir. 

Dünyaya ulaşan il insanlar olan Adem ile Havva'nın meraklarına yenilmeleri, erliğin onları kandırmasıyla başlayan gerçek yaşam nasıl teşekkül etmiştir?

İnsanlar içlerindeki merak hissiyle sürekli sorgulama ihtiyacı duymuşlardır. Geçmişten günümüze gördükleri her şeyi kutsal kabul etmiş ve kendilerinden üstün tutarak ona bağlılıkla inanmış ve hürmet etmişlerdir. Peki insan bu kainatta düşünebilen ve akılla kavrayabilen bir varlıksa yaratılan bu evrenin hakimiyetini sağlayan Tanrı'yı neden basitleştirme, küçültme gereksinimi duymuşlardır. Yaratılış destanında Erliğin kendini Ülgen'den üstün tutması ve ona tabi olmak istememesi ve kendi topluluğunu kurması gibi, ilkel zamanda yaşayan insanlar da kendilerini üstün mü görmüşlerdir?

Hayır. İnsan sürekli bir anlamlandırma peşine düşmüş ateşin yakıcı etkisiyle ilk defa tanışan insanoğlu inançlarının etkisiyle böyle bir yola gitmiştir. Duvarlara çizdikleri resimler, matematikle ilgili icatları , takvimler hayatın gerçekliğini ortaya koyan yansımalardır. Ve mitlerde bu gerçekliklerin insanlar arası hikayeleştirilerek aktarımıdır. Kutsal ve ilahi kabul edilen sembollerden ibarettir. Çizdikleri semboller zamanla resim ve ilerleyen yüzyıllarda olayları anlatan, yaratılışın ve kutsal kabul ettikleri inançlarla şekillenen tablolar haline gelmiştir. Arkaik zamanlarda mit diye anılan bu şekiller, sözcükler, renkler ileriki zamanlarda yerini masal, efsane ,destan gibi türlere bırakmıştır. ve bu türler dönemin gerçekliğini barındıran tarihi belge niteliği taşımaktadır. Devrin yaşayış şekli, kültürü, iletişimi, gelenek ve göreneklerini sesli yahut yazılı olarak günümüze gelmiş anlatılar sayesinde öğrenebiliyoruz.

 

Mitlerin incelenmeye başlanması 19.yy'a tekabül ederken birtakım gruplara ayrılarak anlaşılırlığı kolaylaştırılmıştır.

 

 1.)Eskatoloji: İnsanın ve dünyanın geleceğini konu edinen mitlerdir. 

 2)Kozmogoni: Evrenin nasıl oluştuğunu anlatan mitlerdir.

 3)Teogoni: Tanrıların nereden geldiklerini anlatan mitlerdir.

 4)Antropogomi: İnsanların nereden geldiklerini ya da nasıl oluştuklarını anlatan mitlerdir.

Konularına göre tasnif edilmiş bu mitlerin başlangıcı yaratılış ve ve sonu da ölümdür.

Günümüzde insanların merağını tetikleyen birçok televizyon dizisi ya da sinema olarak karşımıza mitolojik öğeler çıkmaktadır. Bunlardan en bilineni ise  Game of Thrones dizisidir.


Yararlandığım Kaynaklar

Ceren AKGÜN - Mitoloji'nin Ayak Sesleri
Prof. Dr. Fuzuli BAYAT - Mitolojiye Giriş


NOT : Şamanizm inancı veyahut yaşamı biçimini oluşturan  mitik anlatılara ilk olarak kaleme almamın sebebi,kökeninin eskilere dayanması , gemişe karşı yapılan yolculukta her daim karşımıza çıkması ve yön göstermesi olacaktır. Bu yüzden ki kökeni bilmeyen insan kendini, tarihini de bilemez. Bundan sonra ele alacağım destanın ortaya çıkışı- tasnifi, önemli gördüğüm Türk destanlarını, Türkler için önemini ele alacağım bir seriye başlayacağım.
Bir daha ki yazımda görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın..

Yorumlar

Popüler Yayınlar