Bu Blogda Ara
Edebiyat ve sanatın merceğinden filmlere ve antik dünyanın izlerine uzanan kişisel bir keşif...
Öne Çıkan Yayın
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
STOACILIK VE GERÇEK YAŞAM ÜZERİNE
Sosyal medyayı tekrar açmamın yegane sebebi dünya üzerinde yapılan işlerin ve bağlantıların yalnız bu platformlarda kendini göstermiş olmasıydı. Ve ben bu iki dünya arasındaki düzene yıllar sonra kendimi nasıl adapte edebilirdim ? İşe ilk olarak gereksiz yere takip ettiğim kuruluş ve hesapları silmek ile başladım. Bunu yaptıktan sonra ne onların dünyalarına iştirak etmek zorunda kalıyor ne de kendi zamanımdan çalıyordum. Sonra ise gerçekten anı yaşayarak yapmadığım şeyleri paylaşmama kararı aldım, anda yaşadığım kendime kalıyordu. Kısacası uzun süre boyunca kendime kalan anlarımı yine kendime saklıyordum.
Eğer sürekli taşınan ya da seyahat eden bir kişiyseniz çalışırken düzeninizi korumak hayli zorlaşır ve bir süre sonra yapılacak işlerinizi de oluruna bırakırsınız. Aradan geçen saatler bile size yetmemeye, sanki gün kısalmaya başlamış gibi hissedersiniz. İşte tam bu noktada karşınıza alıp konuşacağınız kişi yine kendinizdir. İnsan kendini tanıyamadan , ne işlerini yola sokabilir ne de zamanını verimli kullanabilir. Bunu belirtmek istememin nedeni sosyal medyaya ara verdikten sonra 'Nasıl olsa hallederim' dediğim her şeyin aslında daha çok büyüdüğünü işlerin yanızca önümde değil beynimde de büyük bir yer edindiğinin farkına vardım.
Ve bu düşünceler ne olduğundan da önemlisi nasıl ve neden meydana geliyordu? Düşüncelerim hayatımı etkileyecek derecede kendime mi aiti yoksa çevreden aldığım tepkilerin bilinçaltımda şekillenmesinden mi ibaretti? Bunu ancak kendinize öz eleştiri yaparak bulabilirsiniz. Tıpkı M.Ö. 4. binli yıllarda Atina'da kurulan stoacılık okulu ve onların yaşam tarzları gibi. Sorgulayan, gerçek yaşamı benimseyen, hayatlarını, çevreleriyle olan ilişkilerini düzenleyen en önemlisi de kendi mutluluklarını en ön planda tutan bir felsefe biçimiydi onların yaşamları. Sosyal mecraların henüz hiçbiri yokken sözlü iletişim sayesinde gayelerini-inançlarını halka aşılamış ve kendi öğrencilerini yetiştirmişlerdi. Onlar kendi erdemlerini hiçe sayacak davranış ve düşüncelerden uzak durarak huzuru arama yoluna gitmişlerdi. Bu sayede nasıl bu dönemin zararlı platform ve kişilerinden uzak durmaya çalışan bizler gibi, onlar da geliştirdikleri bu erdem sayesinde devamlılığı bir yandan da mutluluğu amaçlayan bir ruhu kendilerine inşa edebildiler.
> İşte insanın çılgınlığı böyle bir şey. Mutlu olmak elindeyken perişan olmayı tercih ediyor. Bilinçsiz insan, köleler efendilerine nasıl itaat ediyorlarsa, arzularına öyle itaat ediyor. Ve arzularını kontrol edemediği için asla huzur bulamıyor. — Diyojen
Bunları anlatmamın sebebi kendime farklı bir ortam hazırlamaya çalıştığım süreçte sıkıldığım, düzeni bozmaya çalıştığım zamanlarda bana yol gösteren bir anlayış oldu. Zamanı uzunluğunu bir amaç uğruna kendimi o yola adayabildiğim zaman unuttuğumda bana bu yöntem çok daha keyifli geldi. Çünkü artık bu sürecin bir parçası olmayı başarmıştım.
Şunu da hatırlatmalıyım ki bir insan isterse her şeyi başarabilir. Yeter ki içindeki inanç ve sabır dürtüsünün onu yönlendirmesine izin versin. Deneyimlemek isteyenlere şimdiden iyi yolculuklar..
Bu süreçte zaman kavramı üzerine beğendiğim birkaç kitap bırakıyorum( Heidegger'in kitabı diğerlerine göre daha ağır gelebilir diye en son okumanızı ya da yan okumalar yaparak okumanızı tavsiye ederim)
> Zamanın Kısa Tarihi - Stephan Hawking
> Zaman Üzerine - Norbert Elias
> Varlık ve Zaman - Martin Heidegger
Yorumlar
Popüler Yayınlar
TANPINAR'IN EŞİĞİNDE - Ahmet Hamdi Tanpınar ve Eserleri Üzerine Düşünceler
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
İNSAN ÖTEKİYLE VAR OLUR.. EDEBİYAT İSE İNSANLA..
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar

Merhaba çok güzel bir blog oluşturmuşsunuz öncelikle tebrik ederim. Biraz göz gezdirdim sitenizde ve içeriklerinizin çok kaliteli olduğuna kanaat getirdim. Takipçi widget'ini gizlemişsiniz, takip etmek isterdim sizi. Bende edebiyat üzerine uğraşıyorum daha çok şiir üzerine. Bloğunuzun adını kaydedip arada yazılarınıza bakmak için izninizi istiyorum. Rahatsız ettiysem kusura bakmayın. Başarılar.
YanıtlaSilÖncelikle güzel yorumunuz için teşekkür ederim.Ufak bir sorun vardı ama çözüldü.Yazılarıma bakmak için tabiki takip edebilirsiniz. İyi günler.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Birde önerim olacak size. Sitenize girdiğimde güvenli değil uyarısı alıyorum. Herkes alıyordur. Bunun bir çözümü var. Blog ayarlarından HTTPS yönlendirmesini açarsanız bu uyarıyı kimse almaz. Size de iyi günler.
YanıtlaSilBilgilendirdiğiniz için tekrar teşekkür ederim.Düzeltildi,artık uyarı gelmeyecektir.
YanıtlaSil