Ana içeriğe atla

Öne Çıkan Yayın

İNSAN ÖTEKİYLE VAR OLUR.. EDEBİYAT İSE İNSANLA..

  ‘Edebiyat nedir ? ‘sorusuna verebileceğimiz bir tanımdan da öte yaşamın bir çeşit delili, tarifi yaşamın sınırlandıran insanoğlunun sonsuzluğunun bir parçasıdır edebiyat. Yeni keşfedilen bir kıta, yemeğe atılan farklı bir baharatın etkisini diğer insanlar üzerinde vuku bulmasıdır. Değişmez, yenilenemez şartlar – olasılıklara karşı atılan bir darbenin parçası, mutlak kararlara karşı imzalanan kağıt parçasıdır. Varlıkla var olur, insanla değişir, ötekileşir, aktarımı sağlanır. Nefesle izah olunan, mürekkeple belirginleşir, insanların üzerindeki tesirinin bir parçası ise kağıtta kalan izlerdir. Bulanıklaşan, kuruyup eskiyen ama her defasında hissedilen. Edebiyat hissedilir, mantığın katmanlarına çıkabilmek için zahir olunan gönülle aşikar nasıl olursa. İnsanı var eder. Görülmeyeni, durulmayanı, anlatılamayanı anlatır her satırında. Terry Eagleton’un Edebiyat kuramı kitabında (1983 ) ‘’ Sağlam ve değişmez değerleri olan ve birtakım ortak özellikleri paylaşan eserler anlamında bir...

Kitap Tanıtımı: İyi Fotoğraflar İçin Bu Kitabı Okuyun!


Kitabın isminden de anlayacağınız üzere fotoğraf çekimi üzerine teknik ve tekniksel olmayan taktikler, tüyolar ve o teknikler çerçevesinde çekilmiş fotoğraflara yer veriyor.

Kitap kompozisyon, pozlama, ışık, objektifler, görmek, ekler olmak üzere ana başlıklara ayrılıyor. Bu başlıklar altında ise kompozisyon bölümünden örnek verecek olursak; yönlendirme çizgileri, yatay ve dikey, çerçeveleme, ilgi çekici ön plan, yaklaşmak, simetri, üçte bir kuralı, kadraj iyileştirmek, görsel ağırlık, kuralları çiğnemek gibi alt başlıklar bulunuyor.

Kitabın tamamına gelecek olursak sanat tarihi bölümünde okurken Batı Sanatı 1- 2- 2- 3- 4 - 5- 6- 7-8 ve Yöntembilim 1- 2 derslerimizde aldığımız eksik bilgilerin bir benzerini gördüğümü söyleyebilirim. Çünkü biz derste her ne kadar resme ağırlık vermekte fotoğraflarında genel çerçeveden incelemelerini yapmıştık. Bu kitabı okuduğumda derslerde öğrendiğimden farklı olarak ışık ve pozlama konusunda resim elimize doğrudan gelirken fotoğrafın hangi enstantane hızında çekilmesi gerektiğini, yumuşak mı sert mi bir ışık tercih etmemiz gerektiğini ve de fotoğrafın açısını temelden özel hatlarına gidecek şekilde ele alındığını öğrenmiş oldum.

Aynı zamanda kitap yalnız kendi makinesi olup onun üzerinde çekim yapanlar ya da yapacaklar için ele alınmamış. Kitap ister telefondan ister makineden doğru teknik ve bakışla herkesin fotoğraf çekebileceğini , her zaman kurallara uymanın zorunlu olmadığını muazzam birçok fotoğrafın kuralları çiğnediği için adını bildiğimizi söylüyor.

Bu görüşe ben de katılıyorum. Yön oklarını takip et, üç birlik kuralını uygula simetriye dikkat et derken bir süre sonra kadrajımıza çekecek bir görüntü kalmıyor. Çünkü saniyeler içinde ışık, kadrajdakiler sahnemizden çıkıyor. Ve biz o dengeyi tekrar yaratana kadar geri gelmiyor.

Kitapta da sıklıkla söz edilen şey de şuydu. Bazı günler elinde kameran ile dolaş ama onu kabından çıkartma. Sadece gözlemle! Çünkü bir süre sonra gözlerin şaşırtıcı şekilde o kareleri kendisi tespit eder olacak!
 


Yorumlar

Popüler Yayınlar